20 Mayıs 2014 Salı

Başucumuzda bekleyen tehlike!


Hayatımızı kolaylaştıran cep telefonları çalar saat özelliği ile gece yatmadan önce kurduğumuz çalar saatlerin yerini almış durumda. Cep telefonlarını çalar saat olarak kullanmak ne kadar doğru? Tehlikenin farkında mıyız?
Cep telefonları artık günümüzün vazgeçilmez iletişim aracı olarak sanki bir parçamız, uzvumuz. 1980’li yıllarda başlayan cep telefonlarının serüveni geçen zamanla ve gelişen teknoloji ile önce cebimize girecek kadar sonra ise kolumuzdaki saate sığabilecek kadar küçüldü. Özellikle 2000’li yıllardan sonra ciddi derecede gelişen ve değişen mobil cihazlar, konuşma ve sms özelliğinin yanı sıra birçok özelliği içinde barındıran karmaşık bir yapıya dönüştü. Bu değişim ve dönüşüm ile cep telefonlarını artık “akıllı cihaz” olarak tanımlandırdık. Sosyal medyanın doğuşu ve sosyal medyanın mobil cihazlarla entegrasyonu cep telefonlarının önemi daha da artırdı.
Cep telefonu alırken SAR değerini kontrol ediyor muyuz?
Akıllı cihazlarımız yani cep telefonlarımız her geçen gün hayatımızı kolaylaştırsa da bir yanda da sinsice sağlığımızı tehdit ediyor. Uzmanlar ara ara bu konuda akademik makaleler yayınlarken diğer yanda da cep telefonlarının zararlarını anlatıyor. SAR değeri “özgül soğurma oranı” kilogram doku başına yutulan elektromanyetik gücünü gösteren değerleri cep telefonu alırken ne kadar kontrol ediyoruz?
Eskiden kullandığımız çalar saatlerin yerini artık birçok özellik yüklenilen cep telefonlarımız almış durumda. Birçoğumuz gece yatarken sabah işe geç kalmamak için cep telefonumuzun alarmını kurarak başucumuza koyup uyuyorsak gece boyunca elektromanyetik gücün olduğu bir ortamda uyuyor olabiliriz.
Bu nedenle bu alışkanlıktan vazgeçerek hatta ve hatta cep telefonlarımızı yatak odalarımızdan çıkartarak uyumamızda fayda var. Beden sağlığımız açısından ve sabah dinlenmiş olarak güne başlamak için cep telefonlarımızı mümkün olduğunca kendimizden uzak tutmalıyız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder